Geçenlerde dükkana Paris'li genç, benim yaşlarımda,
sırtlarında sırt çantalarıyla bi çift geldi.
Kız annesine bi hediye götürmek istiyormuş,
kolye beğendi bi tane...
O sırada ben de nerelisiniz falan diye sorup Paris'li olduklarını
öğrenince ''nereye gidilir, nereye gidiyim orada?'' diye sordum.
İkisi de Türk kahvelerini içerken canla başla büssürü yer yazdılar bana :D
İkisi de Türk kahvelerini içerken canla başla büssürü yer yazdılar bana :D
Bi iki yere daha önceden gitmişliğim var,
ama hiç duymadığım yerler de...
Ben de internetten biraz araştırdım
siz de bir bakın derim =)
İlk olarak ''Trocadero'' dediler...
Ben internetten fottisini açıp bakana kadar neye benzediğini dahi bilmiyordum.
Meğersem Paris'in olmazsa olmazı gibi birşeymiş.
Ekşisözlükte okuduğum kadarıyla da
Paris'in en güzel macaronlarını yiyebileceğiniz
''carette''adlı bi brasserie var imiş...
Gelelim bir sonraki yere...
''Quartier Latin''
Eğer edebiyata, sanata ilginiz varsa,
Eğer edebiyata, sanata ilginiz varsa,
eski yazarların, şairlerin
zamanında yaşadıkları,
cafelerinde kahve içtikleri, kitapçılarla,
ressamlarla dolu,
genelde öğrencilerin takıldığı bir yermiş.
Quartier latin'de meydanın adıymış...
Quartier latin'de meydanın adıymış...
Bence gidilip bi oranın havası da koklanmalı...
veee sonra da Montmartre dediler...
Mutlaka gidin diye, efenim
Sacre Coeur'ün aşağısı oluyor kendileri...
Daracık daracık sokaklı, arnavut kaldırımlı,
bit bit dükkanların, sahafların olduğu çok çok çokkkk
güzel hatta bana göre Paris'in en güzel yeri...
Ben oraya gittiğimde çeşit çeşit düğmeler ve kumaşlar almıştım...
O kumaşçılardaki çeşitleri size anlatamam...
Benim gibi biri için bi cennet =)
Hatta bu sefer yanıma çok az şey alıp kumaşlarla dönmeyi
Hatta bu sefer yanıma çok az şey alıp kumaşlarla dönmeyi
planlıyorum bakalım =)
Heh bu arada ben bu arkadaşlara aldığım kumaşlardan bahsedince
aaaa o zaman kesin gitmen gereken yer Barbes dediler...
Çok çeşitli şeyler bulabilirmişim.
Ve fiyatlar da uygunmuş.
İnternetten bakınca yabancıların genelliklede, Afrikalı, Arap ve Türklerin
yaşadığı bir yer olarak algılanıyor.
Ama yine de bi şansımı denemeli =)
Ama yine de bi şansımı denemeli =)
Pont Alexandre de güneş batarken şu görüntüyle görülmeli gibi...
En son olarakta ben burasını çok seviyorum alışveriş
için diyip sevgilisyle gülüştüler =)
Saatlerce kendini kaybedebiliyomuş sanırım...
Saatlerce kendini kaybedebiliyomuş sanırım...
Aslında bir de eskiden tren yolu olup, şimdilerde insanlar yürüyüş koşu yaptıkları,
bisiklet kiralaybildikleri bir yerden bahsetti ama onun
adını malüse yazmamış ya da ben bulamadım...
Onu da bulursam cuk oluciik :D
Not: Bütüüün fottileri google amcamızdan arakladım.
ABOUT THE AUTHOR
Hello We are OddThemes, Our name came from the fact that we are UNIQUE. We specialize in designing premium looking fully customizable highly responsive blogger templates. We at OddThemes do carry a philosophy that: Nothing Is Impossible
2 yorum:
Paris'e gidersem bu yazınızdan yararlanacagım! Tesekkürler! Hemen hepsini kitaplardan bilsemde, su yabancıların yasadıgı ve ucuz manifatura bulunan yerden hiç bir kitap basetmiyordur eminim)) Sohbet ettiginiz iyi olmus, tesekkürler!
di mi ben de en çok orasını merak ediyorum...
Kasımda gidince mutlaka yazıcam izlenimlerimi...
Yorum Gönder